reklam
İstanbul
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    27.04
  • EURO
    29.77
  • ALTIN
    1668.5
  • BIST
    7424.96
  • BTC
    29384.05$

Hayal etmekle başlar her şey

14 Mart 2022, Pazartesi 20:22

Merhaba,

Sevgili arkadaşım Arzu Arat Yenicil’den Tek Stil dergisini çıkartacaklarını öğrendiğimde çok heyecanlandım. Tekstil, Konfeksiyon, Moda üzerine haberler, röportajlar yapan, dönemin çok önemli sektörel dergileri olan DR Fashion Business ve TextilWirtschaft Dünya Tekstil dergilerinin Genel Yayın Yönetmenliğini yapmış, üniversite bu konularda ders vermiş biri olarak içim kıpır kıpır oldu. 

Moda markalaşma süreci 

90’ların sonlarına doğruydu… Sanat gazeteciliği ve life style dergi editörlüğünden sonra hep yakınlık duyduğum tekstil sektörüne yönelik mecralarda çalışmaya başlamıştım. Çok önemli sanatsal dokunuşlarla harika yaratımlar ortaya konuluyordu. Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü lokomotif sektör olarak adlandırılıyordu. Dünyanın en önemli markalarına fason üretim yapan sektörümüz moda-marka yaratmak konusunda ilerliyordu. 

Genç Moda Tasarımcıları Yarışmalarıyla sektöre taze kanlar kazandırılmaya başlanmıştı. Şimdilerde adının başına Koza eklenen yarışmanın geçenlerde bu yılki finali gerçekleştirildi. 29’uncusu düzenlenmiş. İnsan inanamıyor, yıllar ne çabuk geçiyor 

Genç Tasarımcılar Yarışması’nın ilk birincisi Bahar Korçan idi 

İlk yarışmanın birincisi Bahar Korçan idi. Ne yazık ki, geçtiğimiz aylarda vefat eden Bahar Korçan’ı gülümseyen yüzü, pozitif kişiliği, mücadeleci ruhu ile hatırlayacağım… Sürekli yeni şeyler, yenilikler ortaya koyması, mevcut genel geçer kuralları, alışkanlıkları tartışmaya açması, yeni ufuklara taşımasıyla da… 

Trendsetter kelimesi anlam olarak “modayı yaratan, modaya yön veren kimse” demektir. Tekstil, konfeksiyon, moda sektörünün uzmanları değişimi tetikleyen, yeni dalgalar çıkartan, yeni olan bir şeyi herkesten önce yapan, kullanan, toplumu, kitleleri değiştiren kanaat önderleridir. 

Kanaat önderleri 

Benim şahsi gazetecilik anılarım bunun örnekleriyle dolu… Türkiye’nin gömlek kralı olarak bahsedilen Selman Bilal internet üzerinden satışlar üzerine projeler geliştirdiklerini söylerken Türkiye’ye internet yeni gelmişti. E ticaret kavramı ortada yoktu. 

Aynı yıllarda, Damat ve Tween markalarının sahibi Süleyman Orakçıoğlu global marka olmaktan, dünyanın her köşesinde mağazalar açmaktan bahsediyor, bunu projelendiriyordu. Konuştuğumuz yer, Nişantaşı’nın arka sokaklarındaki küçük ofisleriydi… Şu anda dünyada 35 ülkede mağazaları var, Türkiye genelinde 128 noktada satıştılar. 

Arzu Kaprol yeni mezun, yarışmalarda kazandığı ödülleriyle dikkat çeken gencecik bir tasarımcıydı. Teknik tekstile, yeşil tekstile olan tutkusunu anlatırken daha bu kavramlar bilinmiyordu bile… “Başaracağım, yapacağım, kendi markamı yaratacağım, yurtdışına uzanacağım” derken ona fazla genç olduğu hatırlatılıyor, hayalleri birçok kişiye uçuk geliyordu. 

Fasonculuktan dünya markasına 

Fason üretim yaparken, markalaşan Mavi şu anda küresel moda dünyasında söz sahibi bir lifestyle markası olarak tanınıyor. Oysa global denim markalarına üretim yapıyorlardı o zamanlar… Fasonculuktan dünya markası olmaya uzanan büyük bir başarı hikayesine imza attılar. 

2 binli yılların başlarında faaliyetine başlayan Avva’nın kurucusu Volkan Atik ile yurtdışı fuarlarda hep karşılaşırdık. Sonralarda yurtdışında çok daha sık karşılaştığım, Avva mağazaları oldu. 

Sıcakkanlılığı, esprili kişiliğiyle çok sevdiğim Bora Aksu ile tanıştığımızda henüz Türkiye’deydi. Dönemin ünlü firmalarına yaptığı başarılı işleri, ödülleri ile parlıyordu. Eğitim için yönünü İngiltere’ye çevirdi ve bir dünya moda yıldızı oldu. 

Birlikten kuvvet doğdu 

Zaman içinde tekstil, konfeksiyon ve modayla ilgili dernekler, birlikler, iş birlikleri çoğaldı. Birlikten kuvvet doğarak, sektörün gelişmesi için önemli adımlar atıldı. Fason üretimden moda, markalaşmaya; gelişmeleri izlemek için yurtdışına gitmekten, ziyaret edilen bir merkez olmaya uzanıldı. Zamanının ‘uçuk’ veya ‘bize fazla gelir’ diye nitelenen fikirleri uygulanmaya başlandı. Çünkü bizim markalarımız ‘çok oldular’. 

Yeşil tekstil, önce insan, sürdürülebilir moda, tasarımcı etiketi, sanayi-tasarımcı işbirlikleri arka arkaya geldi ve hayatımızın içine girdi.  

Bir keresinde sektörün önde gelen bir ismi şakayla karışık, “Tekstil sektöründe normal kalamıyorsunuz!” demişti. 

Belki de işin sırrı budur! Zamanın ve normalin çok ötesinde düşünmek ve uygulamak! Önce hayal etmek ve sonrasında hayallere yürümek…