İstanbul
15 Aralık, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    27.04
  • EURO
    29.77
  • ALTIN
    1668.5
  • BIST
    7424.96
  • BTC
    29384.05$

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İşverenlere Kritik Asgari Ücret Çağrısı: "Kefenin Cebi Yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İşverenlere Kritik Asgari Ücret Çağrısı: "Kefenin Cebi Yok"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TİSK 29. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada asgari ücret tespit süreci öncesinde işverenlere seslenerek, "Kefenin cebi yok" dedi ve ellerini taşın altına koymalarını beklediğini belirtti. Erdoğan ayrıca, istihdam teşvik programının 2026 yılı sonuna kadar uzatıldığını duyurarak iş dünyasına önemli bir destek mesajı verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen TİSK 29. Olağan Genel Kurulu’nda iş dünyasına önemli mesajlar verdi. Yarın (Cuma günü) başlayacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı öncesinde işveren temsilcilerine seslenen Erdoğan, vicdan ve sorumluluk vurgusu yaptı.

“İŞVERENLER ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUN”

Asgari ücret görüşmelerine ilişkin beklentilerini açıkça dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİSK’ten (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) beklentilerinin yüksek olduğunu belirtti. Erdoğan, işçi kardeşlerine yönelik atılacak her olumlu adımın, uzun vadede verimlilik ve kazanç olarak işverenlere döneceğinin altını çizerek şunları söyledi:

"Yarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yapacak. Komisyonda işverenleri temsilen yer alan TİSK'ten ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım; verimlilik, kazanç ve bereket olarak dönecektir. Hep söylerim: Kefenin cebi yok."

İSTİHDAM TEŞVİK PROGRAMI 2026 SONUNA UZATILDI

Konuşmasında iş dünyasına yönelik müjdeler de veren Erdoğan, istihdamın desteklenmesi amacıyla yürütülen teşvik programının süresinin uzatıldığını duyurdu. Bu uzatma kararı ile işverenlere yönelik kritik bir destek sağlanmış oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdam teşvik programının 2026 yılının sonuna kadar uzatıldığını açıkladı.

BİRLİKTE MÜMKÜN...

Burada yapılacak görüşmelerin, alınacak kararların ve belirlenecek yol haritasının; işçisiyle, işvereniyle, sendikasıyla iş dünyamızın tamamı için faydalı sonuçlar getirmesini canıgönülden temenni ediyorum.

TİSK camiası; 20 üye işveren sendikası ve iki derneği ile 81 ilimizdeki 10 bini aşkın iş yerinde istihdam ettiği 2,3 milyon çalışanı sayesinde tam 63 yıldır güçlü ve kurumsal bir varlık gösteriyor. “Birlikte mümkün” anlayışıyla çalışmalarını sürdüren TİSK ailesi, ülkemizin gayrisafi yurt içi hasılasına 200 milyar dolar, ihracatına ise 100 milyar doların üstünde çok önemli katkılar sunuyor.

Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun yer aldığı ISO 500’deki ilk 10 işletmemizin 7’si TİSK camiası içerisindedir. İhracatımızın neredeyse yarısı, TİSK bünyesindeki işletmeler tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca TİSK, 40’ın üzerinde ulusal ve onu aşkın uluslararası platformda işverenlerimizi başarıyla temsil ediyor.

Bir hususun altını özellikle çizmek isterim. TİSK çatısı altında iş dünyamız, özellikle de işverenlerimiz için hazırlanan raporlar, yayınlar ve daha pek çok belge şüphesiz önemlidir, kıymetlidir. Kâğıt üzerindeki hedefleri gerçeğe dönüştürmek; sahada ve sektörde bunları titizlikle uygulamaya dökmek, işin özünü teşkil etmektedir. İşte tam da bu noktada, TİSK’in icraat odaklı ve gerçekçi bir yaklaşımla hareket ettiğini memnuniyetle müşahede ediyoruz.

Şurası da dikkate değerdir. Dünya değişirken, küreselleşme tüm hızıyla devam ederken, teknoloji baş döndürücü bir şekilde ilerlerken, işletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliğe uyum sağlaması kritik önem taşımaktadır. Bu anlamda, planlamadan seri üretime, istihdam politikasından proje uygulama süreçlerine, ihracat stratejilerinden dijital dönüşüme kadar reel sektörün tüm aktörlerinin yeni şartlara hızla adapte olması; büyüme ve kalkınmanın yanı sıra küresel rekabette de elimizi güçlendiren, ekonomimize dinamizm katan önemli faktörlerdir. Çalışma barışının ve sosyal diyaloğun sağlanmasında, istihdamın, üretimin ve ihracatın güçlendirilmesinde mühim bir misyonu yerine getiren TİSK camiasını yürekten kutluyorum.

İŞÇİ İŞVEREN ARASINDAKİ İLİŞKİLER ADİL OLMALI

İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli olması bizim için vazgeçilmezdir. Bu ilişki sağlıklı bir zemine oturtulmadığında, Allah muhafaza, sömürü ve adaletsizliğe giden yol önümüzde açılacaktır. Bu da yalnızca sosyal barışın altını oymakla kalmayacak, aynı zamanda birlik ve dayanışma iklimine de zarar verecektir. Bunun acı örneklerini millet olarak hep birlikte yaşadık.

Diğer tüm alanlarda olduğu gibi işçi ve işveren arasındaki ilişkilerde de baktığımız yer hak ve adalet eksenindedir. Kimsenin mağdur olmadığı, kimsenin emeğinin göz ardı edilmediği; işleyen ve güven veren bir sistem hepimizin önceliğidir.

KEFENİN CEBİ YOK

Malumunuz, yarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yapacak. Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden, ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım; verimlilik, kazanç ve bereket olarak dönecektir. Hep söylerim: Kefenin cebi yok.

Dünyadan dar bekâya mal mülk değil; adalet, hakkaniyet, dürüstlük üzerine yaşanmış bir hayat ile hayır dualar götüreceğiz. İster siyasetçi ister işveren olalım; eğer geride hayırla yâd edilen bir miras bırakabiliyorsak, işte asıl zenginlik budur. Bahtiyarlık kaynağı budur.

GÜVENLİ ve SAĞLIKLI ÇALIŞMA ŞARTLARININ TEMELLİ DE HAKKIN BİR PARÇASIDIR

Tabii burada şunu da önemle ifade etmek durumundayım: Hak konusunu sadece ücrete sıkıştırmak doğru değildir. Güvenli ve sağlıklı çalışma şartlarının temini de hakkın bir parçasıdır. Zaman zaman hepimizin içini acıtan, millet olarak yüreklerimizi dağlayan çok üzücü iş kazaları meydana geliyor. Ekmeklerini helal yoldan, alın teriyle kazanan; ailelerini geçindirmek için zor şartlar altında özveriyle çalışan emekçilerimiz, bu kazalar neticesinde yaralanıyor; kimi zaman da maalesef hayatını kaybediyor. Biz devlet olarak emekçi kardeşlerimizin güvenli ortamlarda, gönül huzuruyla ve rahatça çalışabilmesi için elimizdeki tüm imkânları azami ölçüde seferber ediyoruz. Hem sertifikasyon hem de teftiş mekanizmalarımızı tam anlamıyla işletmeye özen gösteriyoruz. İzmir Konak, Beşiktaş Gayrettepe, Bolu Kartalkaya ve en son Kocaeli Dilovası facialarında olduğu gibi ihmali olan kim varsa kamu ve belediye görevlileri dâhil kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz. Fakat işverenlerimizin de iş sağlığı ve güvenliği konusunda üzerlerine düşen tüm yükümlülükleri titizlikle yerine getirmesi gerekiyor.

Şayet ihmal veya daha fenası kâr hırsı sebebiyle bir tek emekçimizin dahi canı yanıyorsa vebalini başta işverenlerimiz olmak üzere hiçbirimiz taşıyamayız

TARİHİ BAŞARILAR KAZANDIRDIK 

İktidar olarak ekonomiden demokrasiye, hak ve özgürlüklerden güvenliğe uzanan geniş bir alanda son 23 yılda ülkemize tarihi başarılar kazandırdık. Dış politikada sözü, tavrı, duruşu dikkatle takip edilen; sadece bölgesinde değil küresel ölçekte etki sahibi bir Türkiye’yi sabırla hep birlikte inşa ettik.

Dış ticarette, sizlerin de emekleriyle, ihracatımızı 36 milyar dolardan aldık; kasım ayı itibarıyla 270 milyar doların üzerine çıkardık. Milli gelirimiz 238 milyar dolardı. 2025 yılı üçüncü çeyrek rakamlarına göre 1,5 trilyon doları aşmış bulunuyoruz. Ekonomik büyümemiz 21 çeyrektir kesintisiz bir şekilde sürüyor. Deprem bölgemizin ihyası için harcanan 90 milyar dolara rağmen bunları başardık. 2028 için belirlediğimiz 1,9 trilyon dolar millî gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz.

TEŞVİK PROGRAMI HAKKINDA...

Merkez Bankası rezervlerimiz güçlenirken, ülke risk primimiz düşüyor. Enflasyonda kasım ayında umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Kasım ayında 0,87 gelen enflasyon, doğru yolda olduğumuzu teyit etti. Hayat pahalılığının temel sebeplerinden biri olan fiyatlama davranışındaki bozulma da yavaş yavaş düzeliyor. Fırsatçılıkla mücadelemiz ise hız kesmeden devam ediyor. Orta Vadeli Program’ın rehberliğinde enflasyonda nihai hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız. Bu süreçte, hep yaptığımız gibi reel sektörümüzün önerilerine, taleplerine ve eleştirilerine kulak vereceğiz.

EMEKÇİ ve SANAYİCİMİZİN YANINDAYIZ 

Son Kabine toplantımızda; emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine yönelik koruma programını 2026 yılında da devam ettirmeyi kararlaştırdık. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2.500 liralık desteği, 2026 senesinde 3.500 liraya yükseltiyoruz. Ayrıca büyük ölçekli firmalarımızı da programa dâhil ediyoruz. Böylece toplam 48 milyar liralık bir destekle, 1.100.000 istihdamı koruyacak emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız.

2025 yılı için işverenlerimize asgari ücret desteği olarak her bir işçimiz için malumunuz 1.000 lira veriyoruz. 2025 yılı Ocak–Kasım döneminde istihdamın korunması amacıyla 53 milyar lira kaynak kullandık. Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların teşviki programında ise 24 ila 54 ay arasında sosyal güvenlik desteği sunuyoruz.

FARKLI PROGRAMLAR DEVREYE ALINDI 

Programın 2026 yılı sonuna kadar uzatılacağına dair müjdeyi de bugün burada paylaşmak istiyorum. Hayırlı uğurlu olsun. İş dünyamızın finansman yükünü hafifletmek amacıyla farklı programları devreye aldık. Merkez Bankamız, günlük reeskont limitini 300 milyon liradan 15 kat artışla 4,5 milyar liraya çıkardı. Reeskont kredilerinde ihracatçımıza, yüzde 24,9 oranıyla enflasyonun oldukça altında bir maliyet sunuyoruz. Yatırım taahhütlü avan kredisi ile stratejik alanlarda yatırım yapan girişimcilerimizin finansman maliyetini yüzde 14 ila yüzde 28 bandına kadar indiriyoruz. Bu krediler için Merkez Bankamız 500 milyar liralık kaynak ayırdı.

Çiftçimizin kullandığı kredilerin finansman maliyetinin ortalama yüzde 70’ini, esnafımızın kullandığı kredilerin maliyetinin ise yarısını Hazine’miz karşılıyor. Bütçe imkânlarımızı sonuna kadar zorlayarak; istihdam sağlayan, ihracat yapan, yeni alanlara yatırım yapan firmalarımızın yanında oluyoruz. İnşallah bundan sonra da iş dünyamızla yakın iş birliği hâlinde Türkiye ekonomisini büyütmeye devam edeceğiz.

Refahın, kalkınmanın, huzurun, barışın asrı olacağına inandığımız Türkiye Yüzyılı’nı yine sizlerle birlikte inşa edeceğiz.

TÜRKİYE BU SORUNU GÜNDEMİNDEN TAMAMEN ÇIKARSIN

İş dünyamızın desteğini beklediğimiz meselelerden bir diğeri, terörsüz Türkiye sürecimizdir. Sizler, 40 yıldır ülkenin ayağına pranga olan terör sorununun çözümünün ülkemiz açısından ne anlama geldiğini en iyi bilenlerdensiniz. Türkiye’nin bu yükten kurtulduğunda hangi ölçekte bir potansiyelin çarpan etkisiyle devreye gireceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini artık sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz. Bunu da olabilecek en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla, milletimizin değerleriyle örtüşen bir zeminde yapmanın hassasiyeti içerisindeyiz. Gayemiz belli: Artık kan akmasın. Ocaklara ateş düşmesin. Yürekler dağlanmasın. Türkiye bu sorunu gündeminden tamamen çıkarsın.

KAYNAK: EKONOMİM.COM

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!